Daha geçen yıl bu zamanlar liseli olmuş, okula ve arkadaşlarınıza uyum sağlamaya çalışıyordunuz. Günler günleri, aylar ayları kovaladı, birde baktınız, onuncu sınıf (lise 2) olmuşsunuz. ’Zaman ne çabuk geçmiş, hiçbir şey anlamadım’ dediğinizi duyar gibi oluyorum. Bu gün bu şekilde düşünürken yarın bir bakmış on ikinci sınıf (lise son) olmuş ve üniversite sınavlarına hazırlanan bir öğrenci konumundasınız. Zaman çabuk geçiyor, şimdi onuncu sınıf öğrencisisiniz.
Lise döneminde onuncu sınıfı en tehlikeli yıl olarak görüyorum. Bunun iki nedeni var. Birincisi öğrencilerin ilgi ve motivasyonlarının akademik başarıdan çok başka alanlara kayması, ikincisi de genellikle öğrencilerin akademik başarılarının en düşük yıl olmasıdır. Dokuzuncu sınıfta uyum sürecinin tamamlanmış olması dönem için önemli bir sorunun sona ermesidir. Bu sorunun sona ermesiyle birlikte öğrencilerin ilgi ve motivasyonları sosyal faaliyetlere ( arkadaşlar ile birlikte gezi ve eğlenceye dönük faaliyetler ), karşı cinsle ile duygusal ilişkilere odaklanmaktadır. Ayrıca sanal dünya da ( sosyal medya, videolar ve bilgisayar oyunları ) odaklanılan önemli ilgi alanlarıdır. Bu ilgi alanları hem zamanlarını verimsiz kullanmalarına hem de zihinsel duygusal ve sosyal yönden zarar görmelerine neden olmaktadır.
Onuncu sınıf genellikle diğer sınıf düzeylerine göre akademik başarının en düşük olduğu yıldır. Mesleki yaşantım boyunca yıl sonu başarı değerlendirmelerinde onuncu sınıf başarı ortalamalarının diğer yıllara göre daha düşük olduğunu gördüm. Bu sonucun en temel nedeni öğrencilerin üniversite sınavlarını daha uzak görmesidir. Bu neden, ilginin akademik başarıdan çok yukarıda ifade edilen alanlara kaymasının da nedenidir. Öğrenciler üniversite sınavlarının çok uzak olduğunu düşünmektedir. Hazırlanmak için daha zamanları olduğuna, sonra çok yorulacaklarını, eğlenmek için zamanları olmayacağına inanmaktadır.
Onuncu sınıfta akademik başarının düşük olmasının bir nedeni de bazı derslerin ( Türk Dili ve Edebiyatı ve Matematik ) müfredatlarının ağır olmasıdır. Ayrıca dokuzuncu sınıf derslerinin müfredatı temel giriş niteliğindedir. Onuncu sınıf derslerinin müfredatı daha geniş ve gelişmiş programlardır. Özelikle Türk Dili ve Edebiyatı ve Matematik derslerinin müfredatı diğer derslere göre daha ağırdır. Konuların öğrenilmesinde güçlük çekilmektedir.
Onuncu sınıf kariyer planı açısından da önemli bir yıldır. Onuncu sınıfta sonraki yıllar alınacak eğitimin içeriği konusunda seçim yapılmaktadır. Ders seçim yapılarak eğitimin sayısal ağırlıklı mı, sözel ağırlıklı mı, eşit ağırlıklı mı olacağına karar verilmektedir. Doğru karar verebilmek için öğrencinin mesleki tercih listesinin olması, tercih listesinin içerisinde yer alan meslekler hakkında araştırma yapılması gerekir. Bu çalışmaların yapılacağı dönem onuncu sınıf dönemidir.
Onuncu sınıfı tehlikeli bir yıl olmaktan kurtarmak için ilgi ve motivasyon akademik başarıya (okul başarısı) odaklanmalıdır. Bununda iki yolu vardır. Birincisi bir kariyer planına sahip olmak, ikincisi de üniversite sınavlarına daha çok zaman var, sonra hazırlanırım düşüncesinden sıyrılmaktır. Kariyer planına sahip olmak ilgi ve motivasyonun akademik başarıya (okul başarısı) odaklanmayı sağlar. Kariyer planında yer alan ulaşılacak noktaya ulaştıracak araçlardan biri de akademik başarıdır. Kariyer planı aynı zamanda bir öğrencinin neden çalışması gerektiği sorusunun da cevabıdır. Bir öğrenci neden çalışması gerektiği sorusunun cevabını veremiyorsa, bir kariyer planına sahip değil demektir. Akademik başarıyla neye ulaşacağını, akademik başarının kendisine neler kazandıracağını bilmiyorsa, akademik başarının bir anlamı yoktur. Kendisi için anlamı olmayan bir şey için de kişi çaba göstermez.
İlgi ve motivasyonu akademik başarıya (okul başarısı) odaklamanın ikinci yolu da üniversite sınavlarına daha çok var düşüncesinden sıyrılmaktır. Sınava daha çok var düşüncesi, akademik başarı adına yapılması gerekenleri (okula düzenli devam, derse katılım, öğrenilenleri tekrar etme, soru çözme v.b.) ertelenmesine neden olmaktadır. Bu ertelemeler ilgi ve motivasyonun başka alanlara kaymasına yol açmaktadır. Ertelemeler sonucunda zamanında yapılmayan çalışmalar son yıla kalmaktadır. Bu durum son yıl hazırlık sürecinin öğrencinin gözünde büyümesine, altından kalkamayacağı düşüncesine, sürecin güçleşmesine ve verimsiz geçirilmesine neden olmaktadır. Unutulmamalıdır ki üniversite sınavına hazırlık süreci ne kadar zamana yayılırsa başarı o kadar yüksek olacaktır.
Bütün öğrenciler özelikle onuncu sınıf öğrencileri şu bilmelidir. Akademik başarı üniversite sınavlarına hazırlık sürecinin bir parçasıdır. Akademik başarı üniversite sınavlarına hazırlıkta iki yönde etki etmektedir. Birincisi soruların çözümü için gereken becerilerin kazanılması, ikincisi üniversiteye yerleştirmede kullanılan yerleştirme puanında OBP’ nin (Ortaöğretim Başarı Puanı) temeli olmasıdır. OBP akademik başarı sonucu oluşan diploma puanına göre hesaplanmaktadır. Yüksek bir diploma puanı için akademik başarı olmazsa olmazdır.